Hakkımda


3 Haziran 1961, Kiziltepe'de dogdum. Ünye, Fatsa, Akçakale, Halfeti ve Bursa'da geçen çocukluk ve ilk gençlik yillarimin ardindan üniversite egitimini Orta Dogu Teknik Üniversitesi -Bilgisayar Mühendisligi bölümünde aldim. 1985- 1993 yillari arasinda yasamima Avusturya'da (Viyana) devam ettim. Viyana Teknik Üniversitesinde Informatik alaninda Yüksek Lisans yaptim. 1993'te Türkiye'ye döndüm. 1997 yilina kadar Istanbul'da yasadiktan sonra 1 yil Mugla Üniversitesinde akademi dünyasinin da havasini aldiktan sonra 1998'de Akyaka'ya yerlestim.

Yurtiçi ve yurtdisinda çesitli sirketlerde bilgi teknolojileri alaninda, mühendis, proje yöneticisi ve planlama uzmani olarak görevler aldim. Akyaka'ya yerlestigimden beri turizm alaninda çalisiyorum. Yasadigim bu güzel cografyada dogal hayatin korunmasini önemsiyorum ve bu yöndeki çalismalari destekliyorum. 2009 yilindan beri, baskanligina seçildigim Akyaka Kent Konseyi'nde, Akyakalilarin yerel yönetimin karar alma süreçlerine demokratik katilimi konusunda çaba gösteriyorum.

Bu "profesyonel" yasam profilinde sanatin nereye sigdigina gelince, hemen belirteyim: kendimi sanatçi olarak ifade etmiyorum. Zira bu çok iddiali olmanin ötesinde sanata ve sanatçilara saygisizlik olur. Isterseniz kendini iyi hissetmek, güzel duygulara yönelmek, terapi ya da hobi diyebilirsiniz. Sanatçilarin yaninda iddiasiz çalismalarimi (ilk kez) sergilemek konusunda beni motive ederek cesaret verdikleri için GA..S.-Der'e de tesekkür ediyorum.

Ne yaptigima gelince; cam, tas, seramik vb nesneleri yan yana getirerek yeni ifade biçimleri ortaya koymak, seklinde özetlenebilir. Mozaik olarak isimlendirilen bu ifade biçimi aslinda insanlik tarihinin kadim sanatlarindan biri. Diger yandan, insanin doga ile iliskisi sanata da yansiyor ve bu yansima modern çagda modernite öncesinden çok farkli. Ben de, yaptigim mozaik çalismalarini eski çaglardaki anlamlarindan farkli olarak "geri dönüsüm" ve "yeniden kullanim" olarak tanimliyorum.

Geri dönüsüm, çünkü malzeme olarak kullanilmis, islevlerini tamamlamis, 'çöp'e gitmis nesneleri kullaniyorum. Top oynarken kirilan pencere camlari, bulasik yikarken düsürülüp kirilan tabaklar, makyaj yaparken çatlatilan aynalar, tasima sirasinda kirildigi için hurdaya çikan fayanslar, seramikler, modasi geçmis mobilyalar, esyalar.

Aslolanin "tüketim" oldugu çagimizda "malzeme" bol, yeter ki onlari geri kazanmak isteyelim. Geri dönüstürülen malzemeleri, ömrünü doldurdugu düsünülen esyalari dekore ederek onlari yeniden kullanilabilir hale getirebiliriz.

Kisaca, geri dönüstürmek ve yeniden kullanmak mozaik çalismalarimin özünü olusturuyor. Kisisel yasamimda da tüketim hizimi yavaslatmaya, olabildigince az atik olusturmaya çalisiyorum. Yine de bu konuda daha çoook "yavaslamaya" ihtiyaç duyuyorum. Yavaslamayi basarabilen insanlarin da  modern çagin gerçek sanatçilari olduguna inaniyorum.